Kırıkkale Üniversitesi Derslikler Binası’nda gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşması Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Ersan Arslan tarafından yapıldı. 28 üniversite ve kamu kuruluşunun sempozyuma destek verdiğinin altını çizen Rektör Arslan, sempozyumun birlik içerisinde yapılmasının mücadelede büyük önem taşıdığını kaydetti.  Rektör Prof. Dr. Arslan’ın konuşmasının ardından salona hitap eden Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu önemli bilgiler verdi. Vali Tekbıyıkoğlu, “Dünya değişiyor, artık eski dünya değil. Eski dünyanın bir takım problemlerini mobilitenin artması, notwork ağlarının gelişmesiyle beraber azalttık ama bazı problem çok daha fazla büyüyor. Bağımlılık ve uyuşturucu meselesi tarihin ilk dönemlerinden bu tarafa gelen bir mesele”

AVRUPA ÜLKELERİNE GÖRE İYİ DURUMDAYIZ

“Uyuşturucu maddeler eskiden konvensiyonel yöntemlerle üretiliyordu. Günümüz dünyasında bunların yanında çok daha büyük bir tehlike var; bunun adı da sentetik madde. Bu problem uluslararası alanda büyük bir problem. Dünya genelinde 275 milyon kişi uyuşturucu kullanarak bağımlı hale gelmiş durumda. Bu rakam dünya nüfusunun yüzde 5’ine tekâmül ediyor. Avrupa’da ise durum daha kötü durumda. Avrupa ülkelerinde 80 milyon civarında insan uyuşturucu kullanmaktadır. Buda her 3 kişiden 1 kişinin uyuşturucu kullanıma eğimli olduğunu göstermektedir. Türkiye’de bu problem çok daha az. Sentetik uyuşturucunun dünya ülkelerinde çok yaygın bulunması münasebetiyle bu problemler ülkemize de sirayet ediyor.

GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN BAŞARISI ÇOK YÜKSEK

“Aslında bizim ülkemiz, ne bunların üreticisi durumunda ne de büyük hedeflerinin arasında. Bizim Polisimiz, Jandarmamız ve Sınır güvenliğinden sorumlu askerlerimiz çok önemli operasyonlara imza atıyorlar. Dünyada bir yada iki numaradayız bu konuda. 2021 yılı rakamlarına göre 29 tane Avrupa ülkesinin bulunduğu ülkelerde çok daha yaygın kullanıma rağmen, 8.6 ton eroin yakalamış iken bizim güvenlik güçlerimiz 20 ton yakalamıştır; bu rakam 29 Avrupa ülkesinde yakalanan eroinin yaklaşık 2.5 katı. Avrupa ülkelerinde ekstazi 4 ton yakalanmışken biz 8.7 ton kadar yakalama sağlamış bulunmaktayız. Hint kenevirinde Avrupa ülkeleri 3.6 milyon kök yakalamışken polisimiz ve jandarmamız 42 milyon Hint keneviri kökü yakalamıştır. Güvenlik güçlerimiz bu yönde çok başarılı işlere imza atmaktadır”

GENÇLER HUZUR KÖY’DE KİŞİSEL OLARAK GELİŞİYORLAR

“Büyük ölçüde başarımız olmasın rağmen uyuşturucu kullanımının azaltılmasında polisiye tedbirler tam anlamıyla engel değildir. Uyuşturucu problemi ne fakirin problemidir, ne de zenginin problemidir. Bu her kesimin problemidir. Bizim ilimizde bu konuda çok başarılı gayretler var. Bazı projelerimiz 2014 yılından itibaren Hayat Boşluk Kabul Etmez Derneğinin faaliyetleri ile başlıyor; Birkaç tane idealist doktor ve yöneticinin ilimizde bu konuya el atmasıyla başlayan bir proje. 2020’de ilk olarak Huzur Köyün çalışmaları başlıyor. Huzur Köy, bir rehabilitasyon merkezi. Bağımlılık batağına düşmüş çocuklar AMETEM gibi kuruluşlarda 21 gün kaldıktan sonra, Huzur Köyde günü birlik hizmet veren, mesleki geliştirme programları uygulamalara dahil oluyorlar”

“MÜDAHALEYİ BAŞTA YAPMALIYIZ”

“2022 yılının Şubat ayında benim riyasetimde yaptığımız toplantılarla Huzur Köyümüzü Türkiye’de bir model olarak ilk defa yatılı faaliyete geçirdik. Başarı oranlarımız çok yüksek. Çocuklar AMETEM’den sonra devam ettikleri ilaçlarından Huzur Köyde kurtuluyorlar. Nasıl hayata tutunacaklarıyla ilgili bazı eğitimlerden geçiyorlar. Ama şu önemli ki bu süreç sadece Sağlık Bakanlığıyla, Emniyetimizle, Jandarmamızla yönetemeyiz. Burada ailelerimiz çok önemli bir faktördür. Biz süreci ailelerimizle birlikte yürütmeye çalışıyoruz. Ailelerle birlikte yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde, çocuklarının uyuşturucu bataklığına düşmeden, daha o yönde eğilimi olurken müdahale ederek bu bataklığa girmelerine engel olmuş oluyoruz”

AİLELER BU KONUDA BİLİNÇLİ OLMALI

“Örnek verecek olursak; denizde bir dalga var ve bu dalga yüzünden deniz yıldızları sahile vurmaktadır. Bunları tek tek denize atmaktansa, dalganın olduğu yere set çekmemiz halinde o deniz yıldızlarımızda sahile vurmamış olacaktır. Yani çocuklarımızın bu yönde eğilimlerini hissettiğimiz an daha dikkatli olarak, onlara ilgi göstererek bu yöndeki eğilimlerinden kurtarmalıyız. Uyuşturucuyla mücadelede anneler ve babalarımız bilinçli olmalı. Çünkü o maddeler naftalin tozu, jelibon, silgi vs. gibi benzetilmiş maddeler ve aileler bunların uyuşturucu madde olduğunu anlayamıyorlar. Ama bu yönde kendilerini geliştirirler ve verilen bilinçlendirme eğitimlerine katılırlarsa çocuklarını takip edebilirler ve zamanında müdahale edilebilir. Bu işlerin nasıl takip edilebileceği huşunda bilgileri hem ailelere hemde onlardan sorumlu olan kurumdaki yetkililere vermeye çalışıyoruz”

KATILIM YÜKSEK OLDU